İngilizce Cümleler ve Türkçe Çevirileri Listesi 2
Merhaba,
Aşağıda yer alan İngilizce-Türkçe çeviri listesinde ingilizce cümleleri ve Türkçe hallerini görebilirsiniz.Takıldığın kelimeleri Tureng ya da Google çeviri gibi alanlardan kontrol etmeni kesinlikle tavsiye ediyorum.Gayet anlaşılır ve sade bir dil kullanılan bu tablo umarım ingilizcene katkıda bulunur.
| Thousands of languages have been spoken since our existence. | Varlığımızdan beri binlerce dil konuşulmaktadır. |
| You must fasten your belt always while driving | Emniyet kemerini her zaman sürüş sırasında bağlamalısın. |
| How many years do children necessarily go to school in your country? | Ülkenizde kaç yıl çocuklar zorunlu olarak okula gidiyor ? |
| The emphasis in his speech was remarkable. | Konuşmasındaki vurgu dikkat çekiciydi. |
| Be careful ! The book in your hand is old.It may be incompatible for the final curriculum. | Dikkatli ol ! Elindeki kitap eski.Son müfredat için uyumsuz olabilir. |
| Our company is going to be audited tomorrow. | Şirketimiz yarın denetlenecek. |
| He finally acknowledged that he made a mistake | Sonunda bir hata yaptığını kabul etti. |
| Isaac Newton was sitting under the tree when an apple fell on his head and than he came up with his law of gravity. | Bir elma kafasına düştüğünde Isaac Newton ağacın altında oturuyordu ve sonra yerçekimi yasasını buldu. |
| You can substitute a call for a message. | Mesaj yerine bir arama yapabilirsin. |
| Recently dismissals in our company have increased. | Son zamanlarda şirketimizde işten çıkarımlar arttı. |
| They haven’t talked to eact other since they disputed. | Tartıştıklarından beri birbirleriyle konuşmadılar. |
| I will tell the police you were very cooperative. | Polise çok işbirlikçi olduğunuzu söyleyeceğim. |
| The managment increased sanctions against employees | Yonetim personellere karşı yaptırımları artırdı |
| I’m capable of playing basketball. | Basketbol oynamaya yeteneğim var./Basketbol oynayabilirim. |
| I couldn’t recognize him when I saw first. | İlk gördüğümde onu tanıyamadım. |
| As distinct from what I said last, there are a couple of things that I’ll mention. | Son söylediğimden farklı olarak, bahsedeceğim birkaç şey var. |
| The astronauts had to carry out fine detailed work in the most difficult conditions. | Astronotlar en zor koşullarda ince ayrıntılı çalışmalar yapmak/gerçekleştirmek zorundaydı. |
| Everybody knows well how much courageous and kind he is. | Herkes ne kadar cesur ve nazik olduğunu iyi bilir. |
| The commander wondered the name of the soldier who attacked courageously in the battle | Komutan savaşta cesurca saldıran askerin adını merak etti. |
| To see my childhood photos, I looked at my parents’ archive. | Çocukluk fotoğraflarımı görmek için ailemin arşivine baktım. |
| İndustry Revolution | Sanayi Devrimi |
| She suffered appalling hardship including poverty. | O yoksulluk da dahil korkunç zorluklar çekti. |
| Police officers sustain to look for evidences because there is still big doubt about the accident | Polis memurları kanıtları aramaya devam ediyor çünkü kaza hakkında hala büyük bir şüphe var. |
| İt was a too painful story that he told us,everybody was shocked after he finished his speech. | Bize anlattığı çok acı verici bir hikayeydi, konuşmasını bitirdikten sonra herkes şok oldu. |
| When it comes to a legacy,sometimes things can be complicated. | Bir miras söz konusu olduğunda, bazen işler karmaşık olabilir. |
| I won’t leave the job to someone else because this job needs some attention. | İşi başka birisine bırakmayacağım, çünkü bu iş biraz dikkat gerektiriyor. |
| Let’s look for fun things to do before choosing where we go on holiday | Tatile gideceğimiz yeri seçmeden önce yapılacak eğlenceli şeyleri arayalım. |
Yorumlar
Yorum Gönder